23 Eylül 2012 Pazar

İNANMAYI BAŞARIYORLAR!

       

           Her hafta içi olduğu gibi, heyecanla beklediğim haftasonlarından birini yaşadım bu hafta içi. Sabırsızlıkla beklediğim 1461 Trabzon-Adanaspor maçı başlamak üzereydi. Ve  mükemmel geçeceğini düşündüğüm bu maç için tribünde yerimi aldım. Yine gördüğüm aynı tablo... 11 tane zafer formalı zafere inanmış yürek, ve onları destekleyen inanmış oyuncu arkadaşları, teknik ekipleri, eşleri, dostları ve sevenleri...
         Genellikle kontrolümüz altında olan ilk yarının nasıl geçtiğini anlamış değilim. Maç başlar başlamaz yediğimiz gol ve ardından beyazlı takımın bitmek tükenmek bilmeyen zaman kemirme çabaları, tribündeki futbolcu ailelerinin inanılmaz heyecanları, Mustafa Akçay hocamızın oyuncularına sesini duyurma planları ve geriye düştüğümüz maçı müthiş bir özveriyle çevirmeye çalışan oyuncularımızın tempoları..
         Gergin geçen ilk yarının ardından yapılan bir oyuncu değişikliği, geride devam eden maçı öne geçirmenin anahtarı oldu dün gece. İlk yarı şanssızlığın eseri olan yediğimiz golün aksine ikinci yarı Fatih'in başarılı hamlesinin ardından inatla kazandığımız top ve bulduğumuz hızlı hücumda Eren Albayrak'ın rakibini şık bir şekilde geçmesi ve hemen ardından savunma arkasına uzattığı olağanüstü bir ikramı yeni trasferimiz Ofoedu geri çevirmedi, ve böylece 1461 Trabzon formasıyla ilk golünü bizlere hediye etti.
           Ardından yine bitmek tükenmek bilmeyen, ortak akıla hizmet eden hırsımız vardı sahada. Eren Albayrak'ın dokunuşuyla başlayan atakta top yine Ofoedu'nun önünde kalınca, bu sefer Ofoedu galibiyeti hediye etti taraftarımıza.
           Arkadaşlık, kardeşlik, temiz duyguların bir arada olduğu ortama sahip olan bu takım, hangi başarıyı yakalasa hakkı olduğunu düşünüyorum. Ve bir futbol adamı olarak, bu ortamı var eden başta Mustafa Akçay hocamız olmak üzere herkese teşekkürlerimi sunuyorum.
           Oyuncu kardeşlerime gelecek olursa... Trabzonspor'un şampiyonluk dönemlerine şahit olma onuruna erişemedim. Fakat o onura erişen büyüklerimizden duyduklarımı görüyorum sanki 1461 Trabzon'da. İçinde bulunulan durum ve içinde bulunulan konum ne olursa olsun sahanın her bölgesine basan, her oyuncunun her alanda yaptığı pres, ortak akıla hizmet eden inanç, en üst seviyede olan iletişim, ve kazanma arzusu ile birleşen dostluk ve kardeşlik kokusu..
          İnanmak başarmanın yarısıdır der herkes kolaylıkla. Ama bu camia daha zor olanı arz-ı endam ediyor..Bence bu takım başarıya inanmadan öte "inanmayı başarıyor".


Necip Emre YILMAZ


















         
         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder